HOŞ GELDİNİZ - HASTALIKLAR
  Ana Sayfa
  Ziyaretçi defteri
  ANKET
  NİĞDE
  FIKRALAR
  MP3 DİNLE
  HASTALIKLAR
  HABERLER
  ASTRONOMİ
  GALATASARAY
  KARİKATÜRLER
  ARABA GALERİSİ
  ÖNERİ KİTAPLAR
  okey
  canlı tv
 

 

Dünya Sağlık Örgütü, kalp ve damar hastalıklarını 1 numaralı insanlık düşmanı ilan etmiştir!...

Damar duvarında sertleşme ve damarın tıkanması sonucu çeşitli organlarda kan akımının bozulmasına yol açan hastalık sürecidir.

Dünyadaki sağlık istatistiklerine bakıldığı zaman, Türkiye de dahil bugün bir çok ülkede ölüme neden olan hastalıkların ilk sırasında kalp ve damar hastalıklarının, ikinci sırada ise kanserin yer aldığı görülmektedir. Örneğin, Türkiye'de kalp-damar hastalıklarından ölümler tüm ölümlerin %34'ünü oluşturmaktadır.

Kalp ve damar hastalıklarının başlıcaları; koroner kalp hastalığı (kalp krizi ve anjina denilen göğüsteki ağrı), hipertansiyon (yüksek kan basıncı), kan pıhtılaşması(kanın aşırı yapışkan olması), felç (beyindeki bir kan damarının tıkanması ya da kanaması), periferik vasküler hastalığı (özellikle bacaklarda kan damarlarının daralması) ve kan yağlarının yükselmesidir.

Kolesterol, yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol, beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur.

Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. 

 

 

 

Hepatitler konusunda sorular ve yanıtları aşağıda özetlenmiştir.

HEPATİT NEDİR ?

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

A ve E tipi HEPATİTLER

A VE E TİPİ HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

B,C,D TİPİ VİRAL HEPATİTLER

B,C,D tipi HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

RİSK GRUPLARI
 

 

HEPATİT NEDİR ?
Bütün dünyada oldukça yaygın bir hastalık grubu olan viral hepatitler halkımızın "sarılık " olarak bildiği hastalıktır. Oysaki sarılık demek Viral Hepatit demek değildir. Başka hastalıklar da sarılık yapabilirler. Sarılık ,viral hepatitlerin yalnızca bir bulgusudur. Hastaların çoğu sarılık olmadan bu hastalığı geçirirler.

Viral Hepatit ;virüslerin yol açtığı karaciğer iltihabıdır. Virüsler vücuda kan yada ağız yolu ile girerek karaciğere yerleşip çoğalarak karaciğer hücrelerini hasara uğratır ve karaciğerin işlevlerini bozar. Bugüne kadar hastalık yapan beş tane hepatit virüsü saptanmıştır. Bunlar A,B,C,D ve E tipi hepatit virüsleridir.
 

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

-Aşırı halsizlik
-Çabuk yorulma
-Bulantı, kusma
-Çay renginde idrar yapma
-Belirsiz eklem ve kas ağrıları
-Karın ağrısı, baş ağrısı
-Sarılık (nadiren görülmektedir. Bazen sadece gözakları, bazen de tüm vücut sararacak şekildedir)

Ancak unutulmamalıdır ki, yukarıda sayılan bu şikayetler başka hastalıklarda görülebileceği gibi, her hepatitte bu şikayetler görülmeyebilmektedir.

 


A ve E tipi HEPATİTLER

A ve E tipi viral hepatitler halkımızın "Bulaşıcı Sarılık" olarak bildiği hastalıktır. Bulaşıcı sarılıkta ani başlayan, belirgin işaretler veren hastalık tablosu oluşur ve kendiliğinden iyileşirler . Bulaşıcı sarılık ; koşulları kötü olan toplumlarda sık rastlanır. Bulaşıcı sarılığa neden olan A ve E tipi hepatit virüsleri hastaların dışkılarında bulunurlar. Dışkıların bulaştığı su ve yiyeceklerle ya da yakın temas yolu ile geçer. Kan yolu temas sonucu bulaşma yok denecek kadar azdır.

Gelişmemiş ülkelerde salgınlar yaparlar. Toplu yaşanılan yerlerde (ev içi,kreş,anaokulu,kışla gibi) salgınlara neden olur .Ülkemizde toplumun büyük bir kısmı çocukken bu hastalığı geçirir ve ömür boyu bağışık kalır. Bulaşıcı sarılık sürekli vücutta taşınmaz,siroz ve karaciğer kanseri oluşturmaz.


A VE E TİPİ HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

Bulaşıcı sarılığın en iyi tedavisi istirahat ,dengeli ve yeterli beslenmedir.
Bulaşıcı sarılık ;büyük oranda dışkı ve ağız yolu ile bulaşır .Bu yol ile bulaşmanın önlenmesi bir alt yapı sorunudur. Kişisel korunmada ise, temizlik kurallarına dikkat etmek gerekir. En etkili kişisel korunma, hasta kişilerin sağlıklı kişilerle temasının denetlenmesidir. Hasta normal yaşam ortamından uzaklaştırılmamalı ancak hastaya ait eşyaların kullanılmaması gerekir. Hasta kişiler başkalarına kesinlikle yiyecek hazırlamamalıdır. Kullanılan mutfak eşyası ,elbise ,çarşaf gibi eşyaların sabun ve sıcak su ile yıkanması yeterlidir. Salgınlar durumunda içme suları kaynatılmalıdır. Her bireyin yemek öncesi ve sonrası ellerini sabun ve su ile yıkaması, bulaşmayı çok büyük bir oranda önleyecektir.

Bulaşıcı sarılık aşısı, gerekli kişilere uygun doz ve tekrarlarla yapılırsa uzun süreli koruma sağlar.
 

B,C,D TİPİ VİRAL HEPATİTLER

B,C,D Tipi viral hepatitler halkımızın , " gizli sarılık " ya da "kara sarılık" olarak bildiği hastalıktır. Gizli sarılık mikrobunu alan kişilerin bir kısmı bu mikrobu vücutlarında taşırlar ve başkalarına bulaştırırlar. Bu kişilere "taşıyıcı" denir. Taşıyıcı olmak ileride siroz ve karaciğer kanseri riski taşımaktadır. Üstelik taşıyıcı kişilerin virüsü başka kişilere de bulaştırması toplumun geleceği açısından büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bugün için Dünyada 300 milyon, Türkiye'de 5 milyon kişi Hepatit-B virüsü taşıyıcısıdır. Yine, her 3 kişiden birinin Hepatit-B virüsü ile temas ettiği düşünülmektedir.

En önemli bulaşma yolu kan temasıdır.(Kan nakli,ortak enjektör kullanımı yada herhangi bir yolla kan teması) Ayrıca,cinsel ilişki ile ya da anneden bebeğe geçiş de mümkündür
 

B,C,D tipi HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

Gizli sarılıkta da en iyi tedavi, istirahat, dengeli ve yeterli beslenmedir. Günümüzde bir çok değişik ilaçlarla sarılığın tedavisinin yapılmasına çalışılmakta ve önemli ilerlemeler kaydedilmektedir.

Gizli sarılıkta başlıca buluşma , kan yolu ile olduğundan ; kan yolu ile bulaşmaya yönelik önlemler alınmalıdır. Bunun için kan bankalarında, hastanelerde ve Kızılay Kan Merkezlerinde virüs taramaları yapılmaktadır. Ortak iğne yada enjektör kullanımından kaçınılmalıdır. Ayrıca her şüpheli cinsel ilişkide prezervatif kullanılmalıdır. Ailede sarılık geçiren kimseler ya da risk altındaki kişiler hekime başvurarak korunma sağlamalıdırlar.
 



 

KANSIZLIK (ANEMİ)
Kansızlık, damarlarda akan kanın miktarında bir azalma değil, kandaki alyuvarların sayısındaz veya alyuvarlara renk kazandıran proteinde (hemoglobin) oluşan bir azalmanın ifadesidir. Kansızlığın başlıca belirtisi derinin ve mukozaların (dudaklar, ağız boşluğu ve göz kapaklarının iç yüzeyi) belirgin

derecede solgunluğudur. Kansızlık çeken kişiler çabuk yorulurlar, sinirlenmeye yatkındırlar, bir konuya odaklanmada zorlanırlar ve genelde uykusuzluk çekerler. Aşırı derecedeki kansızlıklarda ise el ve ayaklarda karıncalanma biçiminde belirti veren sinirsel bozukluklar oluşabilir. Dünya nüfusunu %30'u kansızlık çekmekte ve bunun yarısı demir yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.
Doktora danışmadan demir hapı kullanılmamalıdır. Yapılan kan tahlilinde demir oranı düşük ise kullanılmalıdır. Fazla oranda alınan demirin böbreklere ve karaciğere zararı vardır.
 

Kansızlığın sebebi sürekli kan kaybı (örneğin fazla adet kanaması veya hemoroid kanaması) ve demir eksikliğidir. Demir kana kırmızı rengini kazandıran proteinin önemli bir elemanıdır. Bedende yeterli demir olmadığında, kemik iliğindeki sürekli yeni kan üretimi aksamaya basşlar. Demir eksikliği, ağır kanamaların, besin yoluyla alınan demir miktarındaki azalmanın veya mide ve
bağırsakların demiri gereğince özümseyememesinin bir sonucudur. Ayrıca mide mukoza işlevlerindeki bir aksama da, B12 vitamini eksikliği ile bağlantılı olarak kansızlıkta rol oynayabilir.

Kansızlığı ortadan kaldırmak için öncelikle kansızlığa sebep olan unsurları ortadan kaldırmak gerekir. Fazla adet kanaması veya hemoroid kanaması varsa tedavi edilmelidir.

Alınan gıdalara dikkat etmek gerekir. Fazla miktarda çay, kahve, kola, sigara, alkol tüketimi kansızlığa neden olabilmektedir. Gıdalarla birlikte içilen çay, besinlerdeki demir ve C vitamininin vücut tarafından emilemeden idrar ile atılmasına sebep olabilmektedir. Çayı yemekten yaklaşık 1 saat sonra içmek daha yararlıdır. Sigara ve alkolde vücudun kalsiyumu kullanma yeteneğini azaltarak kemik erimesine yol açmaktadır. Sigaranın ayrıca kemik hücrelerine toksik etkisi vardır.
Kansızlığı yenmek için özellikle B12, C vitamini ve demir içeren gıdalar almak gerekir. Karaciğer ve tüm kırmızı etler, yumurta, kuru baklagiller, pekmez, yeşil sebzeler, domates, tere, roka, kuruyemiş, süt ve ürünleri, iyi kaynaklardır. Demir, sebzelerin kabuğuna yakın yerlerde daha çok bulunduğundan patates gibi sebzelerin kabuğu içinde pişirilmesi daha çok demir alınmasını sağlar. Gıdaların haşlama suyunu (ıspanakta olduğu gibi) atılması demir kaybına neden olur.
Kansızlıkta saf arı poleni de mutlaka kullanılmalıdır. İçeriğinde birçok vitamin (Özellikle B grubu vitaminler), mineraller ve aminoasit bulunmaktadır.

Kan yapıcı bazı ürünleri sıralayacak olursak:

Saf arı poleni, iyi cins çiçek balı, kuşburnu marmelatı ve çayı, üzüm ekstresi, dut ekstresi, keçiboynuzu (harnup) ekstresi, Tahin, kına kına kabuğu, keten tohumu, arı sütü, balık yağı, soya sütü, yulaf sütü, andız ekstresi çok faydalı besinlerdir.

Bugün 2 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol